Teknolojiden Korkuyor musunuz?
- 06 Haziran 2024, 08:54
Teknolojiden Korkuyor musunuz?
Teknolojinin hızlı bir şekilde ilerlemesi, insanların hayatlarını büyük ölçüde değiştirdiği gibi bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Peki, insanlar gerçekten teknolojiden korkuyor mu?
Teknolojinin sunduğu olanaklar ve kolaylıkların insanların yaşamlarını zenginleştirdiği ve geliştirdiği açıktır. Ancak, bu gelişmelerin insanlar için bazı korku ve endişe verici yanları da bulunmaktadır. Bunlardan biri, teknolojinin iş gücünü dönüştürmesi ve otomasyonun yaygınlaşmasıyla ortaya çıkan endişedir.
Otomasyon Nedir ve Neden Endişe Kaynağı?
Bir işin veya sürecin insan müdahalesi olmadan otomatik olarak gerçekleşmesini ifade eden bir terimdir. İşte bu yüzden insanlarda işsiz kalma korkusuyla sonuçlanabilir. Bu da ekonomik belirsizlik ve sosyal dengesizlik gibi sorunlara yol açabilir.
Bir diğer endişe kaynağı, gizliliğin teknoloji kullanımının artması ile azalmasıdır. İnternet, sosyal medya ve diğer dijital platformlar aracılığıyla toplanan verilerin gizliliği konusundaki endişeler artmaktadır. Veri sızıntıları, kimlik hırsızlığı ve diğer dijital suçlar, insanların teknolojiye olan güvensizliklerini artırabilir.
Teknolojinin ahlaki ve etik sorunlarının da önemli bir korku kaynağı olduğunu göz ardı etmemek gerekir. Yapay zekâ ve otomasyon gibi teknolojilerin insan kararlarını nasıl etkileyebileceği, etik normların nasıl uygulanacağı ve yapay zekanın insan haklarına nasıl saygı göstereceği gibi sorular, insanların teknolojiye olan güvenini sarsabilir.
Bununla birlikte, teknolojinin getirdiği korkulara rağmen, insanlar genellikle teknolojiyi kabul etmektedir.
Örnek vermek gerekirse günümüzde adından çokça bahsedilen “CHAT GPT”. Bu yapay zekâ ile bir kod bloğu oluşturabilir, bir matematik problemi çözdürebilir üstelik yeni gelen güncellemesi ile onunla konuşabilirsiniz bile. Size de korkutucu gelmiyor mu? Siz istediğiniz şeyi yazıyorsunuz ve saniyeler içinde sonuç karşınızda. Tabii bu yapay zekanın da endişe veren tarafları bulunuyor. Bilgi kaynaklarının doğruluğu, kullanıcı verilerinin gizliliği ve önyargısız yanıtlar verme kapasitesi gibi bazı güvenlik sorunları da bulunmaktadır.
Olumlu Taraftan Bakmak
Yapay zekâ ve teknolojinin iyi tarafları da bulunmaktadır. İnsanlığın önündeki birçok sorunu çözebilecek potansiyele sahiptir. Sağlık hizmetlerindeki gelişmeler, iletişim kolaylığı, bilgiye erişimdeki artış gibi birçok alanda teknolojinin olumlu etkileri bulunmaktadır.
Önceden bir bilgi bulmak için kütüphanelerde günlerce araştırmalar yapılırken şimdi bir tık ile o doğru bilgiye ulaşmış oluyoruz. Aslına bakıldığında, korkuları bir kenara bırakıp iyi yanlarını gördüğümüzde teknoloji hayatımızı kolaylaştıran bir araç olmaktadır. 1990'lardan 2024 yılı teknolojisi için öngörülerin birçoğu gerçekleşmiş ve hatta bazıları tahminlerin ötesine geçmiştir. Bu tahminleri kısaca söylemek gerekirse Yapay zekâ, internet, mobil teknolojiler, biyoteknoloji, enerji ve giyilebilir teknolojiler, uzay keşfi ve kolonizasyonu. Genel olarak, teknolojik gelişmelerin hızı ve kapsamı, 1990'lardaki beklentileri büyük ölçüde karşılamış ve aşmıştır. Tabii 1962 yılında yayınlanmaya başlayan Jetgiller (Jetsons) çizgi romanının/filminin teknolojisine daha yaklaşamadık. Hani uçan arabalarımız!
Teknolojiden korkmak yerine, onunla nasıl başa çıkabileceğimizi ve onu nasıl daha iyi kullanabileceğimizi düşünmek önemlidir. Teknolojinin getirdiği değişimlere uyum sağlamak, bilinçli ve etik bir kullanım benimsemek, bu sürecin daha sağlıklı ilerlemesine katkıda bulunacaktır. Bu noktada, eğitim ve farkındalık artırma çabaları, toplumsal düzeyde teknolojiye dair korkuların azalmasına ve daha olumlu bir bakış açısının gelişmesine yardımcı olabilir.
Unutulmamalıdır ki, teknolojinin nihai amacı, insan yaşamını daha iyi hale getirmek ve küresel sorunlara çözümler sunmaktır. Doğru yaklaşımlar ve düzenlemelerle, teknolojinin sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve onun olumsuz etkilerini minimize etmek mümkündür. Bu nedenle, teknolojiye karşı duyulan korkuları aşmak ve onu bilinçli bir şekilde kullanmak, geleceğimiz için atılacak en önemli adımlardan biridir.
Albert Einstein’ın şu sözünü hatırlayalım:
"Teknoloji harika bir hizmetkardır ama korkunç bir efendidir."
Teknolojiyi doğru kullandığımızda bir hizmetkar olur ama kullanım amacımız değişirse onun kölesi olabiliriz. Özellikle de ergenlik çağındaki çocuklarımız aile içerisinde alamadığı sevgiyi, arkadaş ortamında göremediği değeri internetten görmek istiyor. Veya aileler çocuklarıyla ilgilenmek yerine teknolojiyi kullanıyor.